Öyle mutlu, öyle umutluyduk ki.. Birden hava oyun bozanlık yaptı ve tüm bulutlar yüklerini boşaltmaya başladılar. Olsun yine de herşey güzeldi, yağmurda nedir ki, birazdan diner zaten, güneşte parlayacak şimdi... Ve çok tanıdık bir manzara.. Nereye baksak şemsiye satan işportacılar... Aldı mı bizi bir gülme krizi! Bir adet şemsiyenin 5 euro olduğunu öğrenişimizle farklı bir krize giriyoruz orada. Meğer Venedik pek yağış alan bir şehirmiş ve tabii yerli halk azınlıkta turistler çoğunlukta olunca ister istemez fırsatçılara gün doğuyor. Kafamızı kaldırıp o an birde bakıyoruz ki, inanılmaz bir manzara.. Her yer ve herkes rengarenk şemsiyeleriyle.. Bizde katılıyoruz hiç vakit kaybetmeden o kalabalığa..
Venedik'te yaşanır mı bilemiyorum ancak mutlaka gidip görülmeli, gezilmeli!.. İşte o bahsettiğim gondollarla ilgili birkaç fotoğraf:
Grand Kanal, Venedik için en büyük öneme sahip yerlerden birisi. Grand Kanal'ı Venedik'in ana caddesi diye tarif ediyor birçok kaynak. Tabii şehir sularla kaplı olunca, ara sokakların bizim bildiklerimizden çok farklı olduğunu vurgulamaya da ihtiyaç duymuyorum. Gondollar, köprüler, San Marco Meydanı, katedral, kiliseler , Dükler Sarayı ve diğer ihtişamlı binalar.. Venedik'in bitmeyen güzellikleri Grand Kanalda öylesine güzel sergileniyor ki.
Rialto köprüsünden geçtikten sonra Venedik'te yani aslında İtalya'da pizza yemeden olmaz diye düşünerek kendimize bir dinlenme molası verdik. Ama sonuç çokta tatmin edici değildi. Daha önce de yazdığım gibi.. Bence, İtalyan pizzasının tek sırrı İtalyanların yapıyor olması!Bir sonra ki durak, San Marco Meydanı. Mutlaka görülmesi gereken yerlerden diye çok duymuştuk. Gerçekten de şu ana dek gördüğüm en ihtişamlı, büyük ve birçok kavramı içe içe barındıran tek yer. Geniş meydan da güvercinleri beslemek mümkün ama benim yaptığım uzaktan onlarla sadece konuşmaya çalışmakta mümkün elbette. Meydanın hemen önünde bulunan Dükler Sarayı öyle görkemliydi ki vaktimiz olsa mutlaka girip dolaşmak isterdik ama bir sonraki sefere inşallah diyorum şimdilik..
Venedik öyle özel şeylere sahip ki, camdan dekoratif eşya olarak kullanılabilecek çok farklı şeyler yapan yerler olduğu gibi sadece maske yapan ve satan yerler de var.. Çok inanılmaz maskeler gördüm ancak maalesef haklı olarak fotoğraf çekimini yasaklamışlar. Venedik her yıl düzenlenen bir festivale ev sahipliği yapan şehirlerden biri ancak bunun gondollar ve maskeler üzerine özelleşmiş bir yanı var. Festivalde herkes değişik maskeler takıyormuş duyduğum kadarıyla. İşte bu nedenle Venedik bence özellikle festival zamanında görülmeli.. Düşünsenize rengarenk insanlar gondollarda ve o gondollarda masmavi suda yüzüyor, ne muhteşem bir görüntü!


